• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

 

Op.Dr.Ali ÇALIKUŞU

Genel Cerrahi Uzmanı, Endoskopist

GASTROÖSEFAGEAL REFLÜ HASTALIĞI VE MİDE FITIĞI HAKKINDA BİLİNMEYENLER
MİDE FITIĞI
Sayfalarımız

Safra kesesi taşları

 Safra kesesi; karın sağ üst kısmında, karaciğerin altında, yaklaşık 50 ml'lik büyüklükte, safra depolayan küçük, armut görünümünde bir organdır. Karaciğerde yapılan safra salgısı, safra yolları vasıtasıyla safra kesesine gelir burada depolanır. Beslenme esnasında kasılarak koledok denilen ana kanalı vasıtasıyla içindeki safrayı on iki parmak bağırsağına boşaltır.
Karaciğerde günde ortalama 0,5-1,5 litre safra yapılır. Yemek yeme esnasında ve sonrasında safra kesemiz kasılır ve safra bağırsağımıza akarak sindirim işlevinin sürmesi sağlanır. Eğer safra kesesinin kasılma işlevi ile safra yollarındaki safra akışı bozulur ve yavaşlarsa, safranın safra kesesinde uzun süre beklemesi nedeni ile zamanla önce safra çamuru, daha sonra safra taşları oluşur. Safra yollarına nazaran, safra kesesinde taş oluşumu çok daha fazladır.
 Safra taşlarının dünya üzerinde görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişmektedir. Yaş arttıkça ve kadınlarda safra kesesi taşları daha sıklıklar görülmektedir. Ülkemizde 40 yaşın üzerinde her 5 yılda toplumun %3 ünde safra kesesinde taş oluşma ihtimali vardır. Gelişmiş ülke ve toplumlarda safra kesesi taşları daha sıktır. 
Safra kesesi taşları olan hastaların 1/3 ünde şiddeti hastadan hastaya değişen ağrılar olmaktadır. Ağrı sıklıkla yemeklerden sonra olur, ani ve şiddetli başlar, yavaş yavaş azalıp geçebilir. 3 saat kadar sürebilir. Ağrı daha çok karın ön kısmında ve karın sağ üst kısmında olur, sırta ve kürek kemiklerinin arasına bazen kalp bölgesine vurur.
Eğer safra taşı ile birlikte safra kesesinde iltihaplanma oluşmuşsa, ağrılar daha uzun sürelidir, ağrıya bulantı, titreme ve ateş nöbetleri eklenebilir. Karın sağ üst kısmında ellemeyle hassasiyet fark edilir veya ele bir dolgunluk kitle gelebilir.
İltihaplı kese apse yapabilir, delinebilir. Akut karın dediğimiz çok ciddi sorunlara neden olabilir. Böyle durumlarda acil ve açık karın ameliyatı gereklidir.
Safra kesesindeki taşların safra yollarına düşmesiyle, safra kesesi kanalına veya ana safra kanalın tıkar ve sarılık meydana gelir. Akut iltihaplanmalarda da sarılık görülür ancak daha hafiftir. Safra yollarının taşla tıkanmasında ise sarılık fazladır. Tıkanma sarılıklarında da acil ve açık karın ameliyatları gereklidir.
Safra kesesinde taş varlığını araştırmak için en uygun tanı metodu karın ultrasonudur. Kolay uygulanabilmesi ve hiçbir yan etkisinin olmaması yöntemin en önemli avantajlarıdır. Karın ultrasonu ile  %98 oranında bir başarıyla safra kesesi taşlarının tespiti mümkündür. Aç durumdayken yapılan bu tetkikle safra kesesinde gelişen taşların sayısı, boyutu gibi pek çok özellik hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.
Safra kesesinde meydana gelen taşlar değişik boyutlarda ve sayıda olabilir. Özellikle küçük taşlar ana safra kanalına düşerek tıkanma sarılığı veya pankreas iltihabına neden olma açısından daha risklidirler. Diğer taraftan büyük taşlar safra kesesinin duvarına bası yaparak daha farklı sorunlara neden olabilir.
Safra kesesi taşlarında tedavi kesin olarak cerrahidir. Özellikle atak geçinen, iltihaplı, sarılıklı komplikasyon riski yüksek hastalarda, acil ameliyatlara ihtiyaç vardır. Gecikilen vakalarda daha ağır komplikasyonlar ile karşılaşmak mümkündür. Safra kesesinde taşı olan hastalar tedavi edilmedikleri takdirde daha ciddi sorunlarla karşılaşabilirler.
Safra kesesi ameliyatları yaklaşık 10 yıl öncesine kadar açık ameliyat şeklinde yapılırdı. Daha sonra   laparoskopik cerrahi yöntem kullanılarak laparoskopik olarak yapılmaya başlandı. 
Safra kesesi ameliyatı olacak hastaların en çok merak ettikleri konuların başında ameliyatta taşların mı, yoksa safra kesesinin mi alınacağı sorusunun cevabı gelir. Safra kesesinde bir kez taş oluştuğu zaman bu aynı zamanda safra kesesinin işlevinde bir sorunun olduğunu da bize göstermektedir. Dolayısıyla sadece taşlar alınırsa bir süre sonra yeni taş teşekkülü kaçınılmazdır. Diğer yandan safra kesesi destek dokusu olmayan parşömen gibi ince bir organdır. Bu yüzden safra kesesi ameliyatında sadece taşlar değil, safra kesesi açılmaksızın tümüyle alınmaktadır. Diğer yandan safra kesesi taşları hiç bir bulgu vermeksizin başka bir nedenle yapılan tetkikler esnasında saptanmış olabilir. Bınlara sessiz taş denir. Ancak sessiz taşı olan hastaların da cerrahi olarak tedavi edilmesi gerekir. 
İster klasik açık cerrahi ister laparoskopik cerrahi yöntem olsun, safra kesesi ameliyatları genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir.
Laparoskopik safra kesesi ameliyatlarında hasta kısa sürede taburcu olabilmekte ve işine dönebilmekte, ameliyat sonrası ağrıları az olmakta, ameliyat yarası yok sayılabilecek boyutta 4 delikten ibarettir. Daha önce karın ameliyatı geçirmişlerde, safra kesesi ve safra yolları hastalıklarında açık ameliyatlar tercih edilebilir. 



    İstanbul Avcılar Hastanesi
0850 460 63 34
0212 695 48 30

ALKALEN REFLÜ GASTRİT (Hayalet Hastalık)
ALKALEN REFLÜ GASTRİT TEDAVİSİ (Safra Kaçağı Gastriti)
Üyelik Girişi
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam255
Toplam Ziyaret1059598